Huawei, Amerikan teknolojisi olmadan ayakta kalabilecek mi?

Huawei, Amerikan teknolojisi olmadan ayakta kalabilecek mi?

İkinci Dünya Savaşı öncesi Çin'de yaşanan iç mücadeleler sırasında komünist Kızıl Ordu'nun 'emperyalistler'den kaçmak suretiyle hayatta kalmayı başardığı "Uzun Yürüyüş", komünist devrim sonrası hakkında sayısız eser kaleme alınıp filmler çekilen bir destana dönüşmüştü. Bugünkü Çin yönetimine yeniden güçlenerek geri dönme şansı tanıyan bu tarihi olay, geçtiğimiz günlerde ABD-Çin ticaret savaşında yaşanan son gelişmelere binaen bir Huawei yetkilisi tarafından benzetme olarak kullanıldı. Ancak tahmin edilenin aksine uzun yürüyüşün şimdi değil, bundan altı yıl önce başlayıp bugün itibarıyla neticelendiği izlenimi veriliyor.

Huawei'nin geçen hafta ABD başkanı Donald Trump tarafından kara listeye alınması sonrası, yarı iletken çipler başta olmak üzere Amerikan menşeli birçok çözümün Çinli teknoloji devine tedariği resmen sona erme noktasına gelmişti. Shenzhen merkezli şirketin yıllık bazda yaklaşık 10 milyar dolarlık ithalatını ilgilendiren bu karar, haftanın ilk gününde etkisini iyiden iyiye göstermeye başladı. Dün gece Google'nin Huawei ile Android işletim sistemi ve mobil servislerini kapsayan donanım-yazılım işbirliğini noktalandırdığını duyurmasından sonra Intel, Broadcomm, Qualcomm ve Xilinx gibi Amerika'nın belli başlı yarı iletken çip tasarımcılarından tedariğin durduğu yönünde açıklamalar geldi.

ABD'nin casusluk suçlamalarıyla doğrudan hedef almaya devam ettiği Huawei, bugün dünyanın en büyük telekomünikasyon ekipmanları tedarikçisi ve aynı zamanda en büyük ikinci akıllı telefon üreticisi konumunda olsa dahi ABD'nin ambargosu yüzünden en kritik operasyonlarını durdurma tehlikesiyle karşı karşıya. Fakat yalnızca birkaç gündür manşetleri süsleyen Huawei ambargosunun, aslında Çin'de uzun zamandır üzerine hazırlık yapılan bir felaket senaryosu olduğu yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Kararın ilk açıklandığı gün çalışanlarını bir mektupla mevcut durumdan haberdar eden Huawei'nin yarı iletken çip şirketi CEO'su, "teknoloji dünyasının en acı uzun yürüyüşü" olarak nitelendirdiği mücadelenin yıllar önce başladığını, B planının bugün itibarıyla işleve sokulduğunu ifade ederek bugünü uzun zamandır beklediklerini haber veriyordu.

Yaklaşık altı yıl önce gerek donanım gerekse yazılım alanında B planı için geniş çaplı ar-ge faaliyetleri yürütmeye başladığı tahmin edilen Huawei, bu süreçte basına yansıyan gelişmelere göre Hongmeng (鸿蒙,hongmeng, anlamı; evrenin meydana gelmeden önceki hali) kod adıyla bir işletim sistemi üzerinde çalışıyor ve ithal ettiği yarı iletken çip ve çipset tasarımlarını kendi bünyesinde geliştirmek için mesai harcıyor. Halihazırda kendisine bir yıl yetecek kadar parça stoğu oluşturmayı başaran şirket, ABD ile süren ticaret savaşının aslında çok daha önceden bugünkü ambargo kararının sinyallerini vermeye başladığını da göstermiş oluyor.

Android konusunda açık kaynak kodlu bir platformdan besleniyor olması sayesinde ilerleyen dönemde işletim sistemine erişimi devam edecek olan Huawei, Google servis lisansını kaybetmesi dolayısıyla ilerleyen dönemde tıpkı Çin'de olduğu gibi Play Store ve diğer Google uygulamalarından yoksun telefonlar satmaya mecbur kalacak. Huawei'nin kullanıcıya kendi çabasıyla Google uygulamalarına erişmesini sağlayacak süreci mümkün olduğunca basitleştirmesi, satışların yüzde 46'sını oluşturan Çin dışı bölgelerde yaşanacak kaybı minimuma indirmesine yardımcı olacak.

Çip tarafında ise küresel ekonomideki resesyon beklentisi nedeniyle Avrupa ve Japonya'daki yarı iletken üreticilerinin en büyük müşterilerinden birini kaybetmeye yanaşmaması ABD adına işleri zorlaştıracak gibi görünüyor. Geçtiğimiz yıl Qualcomm'un Hollandalı NXP'yi 44 milyar dolara satın alım anlaşmasını onaylamayarak ne kadar kritik bir müdahalede bulunduğunu gösteren Çin hükümeti, ülkenin petrol ithalatını geçen ithal çip alımlarını azaltmak için yüz milyar doların üzerinde yatırım bütçesi oluşturarak Yangtze Memory ile Micron'a, Unisoc ile Qualcomm'a rakip olmuştu. Huawei kararı ile yerli çip üretimine teşvikin ne kadar ehemmiyetli olduğu bir kez daha anlaşıldı.

Önümüzdeki süreçte Huawei'yi bekleyen en büyük tehlike, kritik öneme sahip teknolojileri yerli alternatifleriyle besleyemediği için faaliyet alanının daralması olacak. 5G ekipmanlarıyla gerek teknolojik olgunluk gerekse üretim maliyetleri hesaba katıldığında rakiplerinin epeyi ilerisinde konumlanan haberleşme devi, ABD ile ticaret savaşının eşiğindeki Avrupa ülkelerini ikna etmeyi başarırsa "uzun yürüyüş"ten önce planlarını yaptığı devrime çok yaklaşmış olacak.



Eklenme tarihi: 20.05.2019

Haberler sayfasına dönmek için tıklayınız

Yazar: Bilal Akgündüz
twitter.com/BilalAkgunduz

Yorum Yap

Yorum Yap
* Ad - Soyad: E-Posta:
* Mesajınız:

Popüler Haberler